• Slide
  • Slide
    29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
  • Slide
    Göktürkler'den Türkiye'ye
  • Slide
  • Slide

Türk Vakıflar Konseyi / Türk Vakıflar Birliği 

Malumunuz yaratılmışların en üstün ve şereflisi olarak insanoğlunun varlığı devletler açısından iki önemli süreçten ibarettir. Bu süreçlerden ilki: insanoğlunun doğup büyümesi ile başlayıp kendi soyuna ve ailesine özgü inanç, örf, adet ve geleneklerle yetiştirilmesi; kişiliğini bulması; fiziki gelişmişliğini tamamlaması; ahlâki, milli, manevi ve psikolojik olarak toplumsal değerlerle beslenmesi, her devletin kendi vatandaşına belli eğitim ve öğretim aşamalarında verdiği mesleki, kültürel, sosyal ve akademik hizmetler ile kişinin hayat felsefesine göre hayatını ikame etmesine karşılık devletlerin de yetiştirilen nesillerle devletlerin bekasının teminatı olan adalet, güvenlik, eğitim ve öğretim hizmetleri, idari hizmetler ve sosyal ve kültürel hizmetler gibi vasıflarını temin etmesinde bilgili, bilinçli, ahlâklı ve milli ve manevi donanımlı bir jenerasyon ile mümkün olan iki aşamalı süreçin bütünleşmesinden ibarettir. Yani her devlet, yetiştirdiği nesillerle kendi yönetim kademelerini ve kadrolarını emin ellere teslim eder, kendi istikbâllerini teminat altına alırlar.

Osmanlı Devleti, özellikle Enderun-u Hümayyun mektepleri ile devletin önemli ve stratejik kademelerini ve görevlerini mekteplilere teslim ederek Devlet-i Ebed Müddet sırrına vâkıf olmuştur. Pir’i Türkistan Hoca Ahmet Yesevi Hazretleri ile başlayıp Anadolu’da; MevIana Celaleddin Rumi Hazretleri, Şeyh Edebali Hazretleri, Hacı Bektaş Veli Hazretleri, Tapduk Emre Hazretleri, Yûnus Emre Hazretleri ve Ahi Evranlarla harmanlanan Türk Kültürü, Türk – İslâm Medeniyeti ve Türk Milleti’ne karşı ahlâksızça yapılan kültür akımını kırmak, siyasi hareketlerden ve siyasi akımlardan bağımsız bir şekilde Türk Milleti’nin örf ve adetlerine, gelenek ve göreneklerine yakışır bir gönüllüler hareketiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu unsuru olan Türk Milleti ve büyük Türkiye mefkuresine hayatını vakfeden Türk Milliyetçileri ile Türk Milleti’nin istikbâli adına ve kamu hizmeti adına kâr amacı gütmeyen vâkıf tüzel kişiliğe sahip toplam yirmi (20) sivil toplum kuruluşu ile birlikte muasır medeniyet mefkuremiz ve ortak paydamız olan “vatan” için ortak bir vizyon ile hareket ederek Yüce Türk Devleti’nin bekası için çalışarak kamu hizmetinde bulunacak vâkıf tüzel kişiliğe sahip dört yeni sivil toplum kuruluşunun kurulmasını genel kurulun kararı ile temin ederek çağımızın imkan ve şartları doğrultusunda kendine özgü iktisadi bir sistem geliştirilmesi amaçlanmaktadır.

Büyük Türk Milleti’nin nüfus sınırları, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin resmi sınırlarından ibaret değildir; Adriyatik’ten Çin Seddine kadar tüm Türk Dünyası’nın mazlum halklarının haklarını korunması ve Türk – İslâm Medeniyetinin yeniden inşaası adına kadim bir millet ve devlet olmanın gereği tarihimizin bize yüklemiş olduğu milli bir vazifedir.

“Savaşta Türk Silahlı Kuvvetleri, Barışta Türk Vakıflar Konseyi.”

“Devlet-i ebed müddet ve Türk – İslam Medeniyeti’ne hizmet adına; Selçuklu Nizâmiye Medreseleri'nde hayat bulan ve vakıf medeniyeti ile bir araya gelen kut'lu yolculuk, Osmanlı Enderun-u Hümayyun Mektepleri'yle kök salmış ve kadim bir devlet geleneğine dönüşerek Cumhuriyet döneminde Türk Vakıflar Konseyi / Türk Vakıflar Birliği’nde kendisine vücut bulup muasır medeniyet mefkuresi için kutlu yolculukta fetih ruhuyla taçlanmıstır. Bu taçlanış, bu sahlanış, bu kutlu yolculuk Turan’ı yani Türk Birliği’ni kuracak mukaddes fetih ruhudur.”

Türk Vakıflar Konseyi / Türk Vakıflar Birliği; Türk Milleti'nin kültürel, sosyal ve iktisadi boyutlarıyla egemenlik haklarını korumak ve Türk Devletleri arasındaki sosyal bağları akademik çalışmalar ile güçlendirmek adına kuruluş aşamasında olan uluslararası bir teşkilattır.

Kamuoyuna önemle arz ederiz!

"Efendiler;

Vakıfların varoluş esprisi göz önüne alınınca; bunun dinî müesseseler ile beraber hizmet ve sosyal dayanışmayı hedeflediği ortaya çıkar.

Vakıfların imarethaneler, bîmarhâneler, hastahaneler, kütüphaneler, kervansaraylar, hamamlar, çeşmeler, mektepler, medreseler ve diğer irfan müesseselerini kapsamış olması, vakıflara ait konuların çözümünde uyulması zorunlu olan esasları göstermektedir."

Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK